Halime, dört yaşına geldiğinde Hz. Muhammed’i (s.a.v.) annesine teslim etti. Hz. Muhammed (s.a.v.) altı yaşına geldiğinde, annesiyle birlikte babasının mezarını ve akrabalarını ziyaret etmek için Medine’ye gitti. Medine’de bir süre kaldıktan sonra Mekke’ye dönmek için yola çıktılar. Yolculuk sırasında Hz. Muhammed’in (s.a.v.) annesi Âmine hastalandı. Ebva adı verilen yere geldiklerinde hayatını kaybetti. Böylece Hz. Muhammed (s.a.v.) çok sevdiği annesini de kaybetmiş oldu. Altı yaşındayken hem yetim hem de öksüz kaldı. Hz. Muhammed’i (s.a.v.) Ümmü Eymen isimli yardımcıları Mekke’ye götürdü ve dedesi Abdülmuttalip’e teslim etti.
Abdülmuttalip yaşlı bir insandı. Buna rağmen öksüz ve yetim kalan torunuyla özel olarak ilgilendi. Onun iyi bir şekilde yetişmesi için elinden geleni yaptı. Hz. Muhammed (s.a.v.) sekiz yaşına geldiğinde, kendisini çok seven dedesi Abdülmuttalip’i de kaybetti. Dedesinin ölümüyle birlikte Hz. Muhammed (s.a.v.), amcası Ebu Talip tarafından büyütüldü.
Öğrendiğiniz bilgiler yardımıyla aşağıda verilen cümleleri sebep sonuç ilişkisi kurarak tamamlayınız.
Hz. Muhammed (s.a.v.), dedesinin ölümünden sonra amcası Ebu Talip’in yanında yaşamaya başladı. Ebu Talip, merhametli bir insandı. O, yeğeniyle devamlı ilgilenir ona babasızlığını hissettirmemeye çalışırdı. Onu kendi çocuklarından ayırmaz ve sürekli ona göz kulak olurdu. Gittiği yerlere onu da götürür, yanı başına oturtur ve bir arkadaş gibi onunla konuşurdu. Ebu Talip, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) yemek esnasında sofrada görmezse onsuz yemek yemeğe başlamaz, “Muhammed’im (s.a.v.) nerede? Çağırın, gelsin.” derdi.