Ebu Talip (r.a.) ve Hz. Hatice’nin (r.a.) vefatından sonra müşrikler Müslümanlara baskılarını daha da artırdılar. Bu durum karşısında Peygamberimiz (s.a.v.) Mekke dışında kendisine sığınacak bir yer aramaya karar verdi. Bunun için de Taif’i düşündü. Hz. Muhammed (s.a.v.) 620 yılında Zeyd bin Harise’yi (r.a.) de yanına alarak Taif şehrine gitti. Taiflileri İslam’a davet etti. Taifliler onun İslam’a davetini kabul etmediler. Şehrin ileri gelenleri onunla alay ettiler, onu köle ve çocuklara taşlattılar. Peygamberimiz (s.a.v.) buna çok üzüldü ve Mekke’ye geri döndü. 620 yılında bir gece vakti Allah (c.c.), mucize olarak Peygamberimizi (s.a.v.) Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürdü. Oradan da göklere yükseltildi. Bu olaya miraç olayı denir. Miraç olayı onun için büyük bir teselli oldu.
Miraç Gecesi Müslümanlara namaz ibadeti beş vakit olarak farz kılınmıştır.
“Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, görendir.” (İsrâ suresi, 1. ayet)